Gaziantep Büyükşehir Belediyesi tarafından hizmete açılan Rayiha Baharat Müzesi, akademik çalışmalara katkı sunacak şekilde tasarlanan yapısıyla dünyada bir ilk olma niteliği taşıyor.

3 ayrı bölümden oluşan Rayiha ve Baharat Müzesi’nin zemin katında 132 farklı baharat çeşidinin tarihçesi ve örnekleri sergilenirken, laboratuvar bölümünde ise akademisyenlerin baharatlar üzerine çalışma yapmasına olanak sunuluyor.

Gastronomi üzerine bilimsel çalışmaların gerçekleştirildiği süre boyunca ziyaretçilere konaklama imkânı da sunan müzede, 14 tematik otel odası bulunuyor. Müze konseptine uygun olarak hazırlanıp, her biri farklı koku ve renge sahip olan odalar, 14 ayrı baharat ismini taşıyor.

Öte yandan müzenin son katında bulunan restoran bölümünde ise baharatın özütünden ortaya çıkarılıp hazırlanan tadımlıklar ziyaretçilere ikram ediliyor.

Gaziantep Büyükşehir Belediyesi Mutfak Sanatları Merkezi Başkanı Fikret Tural, yaptığı konuşmada “Rayiha”nın bir bitki ya da baharatın kokusu, tadı, şekli ve rengi gibi özelliklerin tamamını kapsayan bir anlam taşıdığını belirterek, “Gaziantep, yüzyıllardır Baharat ve İpek yolu üzerinde baharat ticaretinin yapıldığı, kervanların konakladığı bir şehir. Bizim, Gaziantep’i sadece yemekleri ile değil, aynı zamanda yemeklerin ham maddesinin satıldığı, üretildiği bir ticaret merkezi olarak görmeliyiz. Bunun yanında Gaziantep’te uzak doğudan ya da farklı ülkelerden getirilip kervanlar ile ticaretinin de yapılması bu şehri daha da önemli kılıyor” dedi.

Fikret Tural, müzenin gastronomi çatısı altında bilimsel çalışmalara da olanak tanıdığını ifade ederek, “Baharatla ilgili merak edilen her şeyi araştırıyoruz. Gıda mühendisi arkadaşlarımız araştırmalarda bulunuyor. Çalışmada baharatların içeriği incelenerek, baharatların özütünü çıkartıyoruz. Müzenin giriş katında 14 otel odası var, burada ziyaretçilere aynı zamanda konaklama imkânı da sunuluyor.  Akademisyenler ve öğrenciler gelip araştırma yaptığında bütün ihtiyaçlarını karşılayabilecek bir ortamda bulunmalarını sağlamak üzere müzeyi tasarladık. Böylelikle ziyaretçiler, geç saatlere kadar çalışıp odalarında da konaklayabilecekler” diye konuştu.

Müzenin zemin katında sergi alanı ve baharatın tarihçesinin bulunduğunu dile getiren Fikret Tural, “Müzede hali hazırda 132 baharat çeşidini ziyaretçiler görebilecek. Tabi, bu rakam mevsimsel ve dönemsel olarak sürekli değişecek. Sürekli değişeceği için her dönem için bu rakamı vermemiz doğru olmayacaktır. Ama şu anda 132 baharat çeşidimiz sergi alanımızda yer alıyor” ifadesini kullandı.

Tural, Gaziantep’in bir baharat müzesinin olması gerektiğini anlatarak, “İnsanlar bu müzede baharatı şeklen görebilmeliydi. Bunun için sergi alanı oluşturduk. Burada insanlar hem baharatı görebiliyorlar, tada biliyorlar, dokunabiliyorlar. Tarihçesini de öğrenebiliyorlar. Bu sayede ziyaretçiler, baharatların içerisindeki kimyasal maddeleri, bu baharatların hangi maddelerden oluştuğunu, yoğun olan maddelerin ne olduğu gibi soruların cevabını alabiliyorlar. Ayrıca ziyaretçiler baharatların mitolojik hikayeleri ve sağlık açısından ne gibi faydalara sahip olduğunu çok merak ediyor. Bu müze de ziyaretçilerimize bu bilgileri edinme imkanı sunuluyor.” diye konuştu.

Müzede laboratuvar bölümünün de bulunduğunu aktaran Tural, “Baharatla ilgili merak edilen her şeyi araştırıyoruz. Gıda mühendisi arkadaşlarımız bu araştırmalarda bulunuyor. Çalışmada baharatların içeriği inceleniyor. Laboratuvarda baharatların özütünü çıkartıyoruz. Ayrıca bir restoranımız da bulunuyor. Bu restoranda kullanacağımız ürünleri bir nevi laboratuvarımızda test ediyoruz. Özütünü çıkardığımız baharatların rayihasını daha iyi tecrübe ediyoruz” şeklinde konuştu.

Müzenin otel kısmındaki odaları tematik şekilde planladıklarını aktaran Tural, sözlerini şöyle tamamladı:

“Her oda bir baharat ismi ile anılıyor. Her odanın rengi ve kokusu farklı. Bunlardan bazıları lavanta, papatya gibi isimleri taşıyor. Bu şekilde komplike bir tesisin örneğinin dünyada örneği yok. Diğer baharat müzelerden çok farklı, onlar sadece satış odaklı müzeler. Ama burada çok daha farklı bir konsept var. Kentte genel itibariyle yaşayan müzeler yapıyoruz ve bunların her biri 5 duyumuza da hitap ediyor. Uygulamalı müzelerimizle ziyaretçilerimize interaktif bir müze ortamı sunuyoruz. Bu farklı bir deneyim.”