Bademcikler, boğazın her iki yanında yer alan ve vücudun savunma sisteminde önemli rol oynayan dokular. Çocukluk çağında sık görülen bademcik iltihapları, bazı durumlarda cerrahi müdahale gerektirebilir ancak her bademcik büyümesi veya iltihabı da ameliyatla tedavi edilmez.

Medical Point Gaziantep Hastanesi Kulak Burun Boğaz Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Aylin Gül, bademcik ameliyatının gerekliliği kadar, hangi durumlarda yapılmaması gerektiğinin de doğru bilinmesinin büyük önem taşıdığını söyledi.

Bademciklerin özellikle çocukluk döneminde bağışıklık sisteminin bir parçası olduğuna dikkat çeken Gül, “Bu nedenle her bademcik büyümesi veya sık iltihaplanması ameliyatla sonuçlanmamalıdır. Öncelikle medikal (ilaçla) tedavi yöntemleri değerlendirilmelidir” dedi.

Bademcik ameliyatının sakıncalı veya gereksiz olabileceği durumlar hakkında bilgi veren Prof. Dr. Gül, “Aktif enfeksiyon döneminde yani hastanın bademcikleri akut iltihaplıyken ameliyat önerilmez. Kanama bozukluğu olan hastalarda kanama riski kontrol altına alınmadan ameliyat yapılmaz. Anesteziye uygun olmayan genel sağlık durumu varsa; hastanın kalp, akciğer veya sistemik hastalıkları bulunuyorsa ameliyat riskini artırabilir. Yılda bir veya iki kez görülen enfeksiyonlar genellikle cerrahi gerektirmez. Bademcik büyümesinin solunumu veya yutmayı etkilemediği durumlar da ameliyat önerilmez. Sadece görsel büyüklük, tek başına ameliyat nedeni değildir” diye konuştu.

Günümüzde bademcik ameliyatlarında farklı cerrahi tekniklerin kullanılabildiğini belirten Prof. Dr. Gül, “Klasik yöntemlere ek olarak lazer veya plazma enerjisiyle gerçekleştirilen buharlaştırma (vaporizasyon) teknikleri de bazı vakalarda tercih edilebilmektedir. Bu yöntemlerde bademcik dokusu tamamen alınmak yerine, yüzeysel olarak buharlaştırılarak küçültülür. Ancak her hasta bu yönteme uygun olmayabilir ve buharlaşma yöntemi de diğer cerrahiler gibi belirli durumlarda uygulanmamalıdır. Özellikle aktif enfeksiyon veya ciddi kanama riski olan hastalarda bu tür işlemler de ertelenmelidir” dedi.

Her hastanın durumunun bireysel olarak değerlendirilmesi gerektiğini belirten Prof. Dr. Gül, “Ameliyat kararı, sadece tekrarlayan enfeksiyonlar veya bademcik büyüklüğüne bakılarak değil, hastanın genel sağlık durumu, solunum ve yutma fonksiyonları, yaşam kalitesi göz önünde bulundurularak verilmelidir” şeklinde konuştu.