Adıyaman’da büyük kısmı çocuk sporcu olan 72 kişiye mezar olan İsias Oteli davasında sanıklara verilen 17-18 yıllık cezalar maşeri vicdanda büyük tepkiye neden oldu. Kararı SABAH Gazetesinden Mehmet BONCUK'a değerlendiren hukukçular, Türkiye’nin bir deprem ülkesi olduğunu, deprem riski yüksek bölgelerde yapılan binaları inşa eden ve yaptıran kişilerin malzemeden çalarak depremde yaşanacak ciddi can kayıpları öngördükleri için “olası kast” yerine “bilinçli taksir” ile ölüme sebebiyet verme suçundan yargılanmaları gerektiğine dikkat çekti.
Adıyaman'da 6 Şubat depremlerinde yıkılan ve 72 kişinin hayatını kaybettiği Grand İsias Otel'le ilgili davanın 6’ncı duruşmasında karar açıklandı. Mahkeme heyeti otelin sahibi Ahmet Bozkurt'a ‘Bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olma’ suçundan 18 yıl 5 ay 7 gün, Bozkurt'un oğlu Mehmet Fatih Bozkurt'a 17 yıl 4 ay 28 gün, mimar Erdem Yılmaz'a 18 yıl 5 ay 7 gün hapis cezası verdi. Mahkeme heyeti firar olan Hasan Aslan’a 16 yıl 4 ay 20 gün, sanıklar Halil Bağcı ve Mehmet Göncüoğlu için ise 8 yıl 4 ay hapis cezası vermiş ve cezalarda iyi hal indirimi uyguladı.
Otelin sahibi Ahmet Bozkurt'un eşi Ulviye ile çocukları Efe Bozkurt, Bilge Açık, Seda Zeren ve Şule Özbek'in beraatine karar veren mahkemenin bu kararı büyük tepkiye neden oldu. Depremde yakınlarını kaybedenlerle birlikte duruşmayı izleyen KKTC Başbakanı Ünal Üstel, “Bu dava burada neticelendi ama bizim için henüz bitmedi. Bizim daha işimiz var. Davanın gerekçeli kararı açıklandıktan sonra bu kararı istinafa götürüp orada da bunun ülke olarak takipçisi olacağız” dedi.
Kararı SABAH’a değerlendiren bölgedeki hukukçular deprem riski yüksek bölgelerde yapılan binaları inşa eden ve yaptıran kişilerin deprem yaşanacak ciddi can kayıpları öngördükleri için "bilinçli taksir” yerine “olası kast”ile ölüme sebebiyet verme suçundan yargılanmalarını gerektiğine dikkat çekti.
“OLASI KAST İLE YARGILANMALILAR”
Avukat Mustafa Edip İzol: Deprem davalarında yargılamayı yapan mahkemeler, yıkılan binaların sorumluları açısından, deprem yönetmeliğine aykırı şekilde inşa edilen binaların deprem sırasında yıkılabileceğini ve binada bulunanların ölümüne yol açabileceğini öngördüklerini, ancak bu sonucu istemedikleri için bilinçli taksirle hareket ettiklerini kabul etmektedir. Bu yaklaşım yanlıştır. Böyle durumlarda sorumluların ‘bilinçli taksir’le değil, ‘olası kast’ ile hareket ettikleri değerlendirilmelidir. Çünkü sorumlular, deprem olduğunda binadakiler açısından ölüm gibi sonuçların doğabileceğini yalnızca öngörmekle kalmayıp, aynı zamanda bu sonucu kabul etmekte, göze almakta ya da bu neticeye kayıtsız kalarak hareket etmektedirler. Bu nedenle, sorumluların ‘olası kast’ ile hareket ettikleri değerlendirilerek daha ağır cezalarla sorumlu tutulmaları sağlanmalıdır.
“CEZALAR ÖNLEYİCİ VE CAYDIRICI OLMALI!
Avukat Sabri Sayan: 6 Şubat 2023 tarihinde meydana gelen depremin ardından yıkılan Grand İsias Hotel için mahkeme nihayet kararını verdi. Mahkeme kararında bilinçli taksiri esas alarak hüküm kurmuş olup sanıklara verilen cezalar, 72 kişinin ölümüne yol açmasına bakıldığında çok az olmuştur. Bu gibi toplumsal infiale neden olan durumlarda yapılan yargılama sonunda olası kast ile ceza verilmesi daha isabetli olurdu. Ceza Hukukunun asıl amacı caydırıcı ve önleyici görevi görmesidir. Bu ve buna benzer suçlarda verilen cezanın caydırıcı özelliği olmayınca suçun işlenmesinin önüne maalesef geçilemeyecektir. Deprem ülkesi olduğumuz gerçeği göz önüne alındığında cezai yaptırımı daha yüksek olması gereken düzenlemelerin bir an önce yapılması toplumsal hayat açısından elzemdir.
“MALZEMEDEN ÇALAN ÖLÜMÜ BİLİR”
Avukat Sedat Arıkan: “72 kişinin hayatını kaybettiği bir olayda sanıklara mahkemece verilen cezalar kamu vicdanını ve ölenlerin yakınlarını derinden sarsmış ve yaralamıştır. Deprem dosyalarında sanıkların olası kast yerine bilinçli taksir hükümlerince yargılanıp cezalandırılması ne vicdani ne de hukukidir. Zira inşaatın çimentosu, demiri, vesaire sağlamlığını ve kalitesini etkileyecek her türlü malzemesini kısmak ve çalmak suretiyle sırf daha fazla kar elde etmek için onlarca ve hatta yüzlerce insanın ölümüne sebep olan birine; ‘bilerek yaptı ama insanların ölmesini istemiyordu’ demek akla, mantığa ve kamu vicdanına aykırıdır. Zira çimentodan, demirden çalan kişi netice itibarı ile binanın yıkılacağını ve birilerinin öleceğini bilir. 72 canın kaybedilmesine ve bu canların ailelerinin yürek yangınına 15-18 yıl hapsi cezaları çare olamaz. Ve bundan sonra meydana gelecek can kayıpları için de caydırıcılık teşkil etmez.”
OLAY
Adıyaman’daki Grand İsias Oteli, Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat depremlerinde yıkılmış; 39'u KKTC'li voleybol sporcusu, öğretmen ve antrenör olmak üzere toplam 72 kişinin hayatını kaybetmişti.
Olaya ilişkin otel sahibi tutuklu sanıklar Ahmet Bozkurt, oğlu Mehmet Fatih Bozkurt ve mimar Erdem Yıldız ile tutuksuz 8 sanık hakkında iddianame hazırlanmıştı. Sanıkların "Bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olma" suçundan 2 yıl 8'er aydan 22 yıl 6'şar aya kadar hapisle cezalandırılması istenen iddianamede, 1993 yılında konut olarak inşa edilen otele 2016 yılında ruhsatsız bir kat eklendiği, binada kullanılan malzemenin kalitesinin yetersiz olduğu ve yönetmeliklere uyulmadığı belirtilmişti.