Gaziantep Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Ayşe Balat, profesörlük kadrosu verilmediği için üniversiteden ayrılan, Çocuk Nöroloğu Sedat Işıkay’ın soyadı bir hastalığa verilmesinin motivasyon amaçlı olduğunu iddia etti. Soyadı bir hastalığa verilen 5. Türk hekim olan Dr. Işıkay, üniversitede profesörlük kadrosunu hakkettiği halde alamayınca Rektör Arif Özaydın'a yönelik eleştirilerde bulunarak hakkını arayınca görev yapamayacak duruma getirilmişti. 

Aydınlık gazetesinden Kaan Arslan’ın haberine göre, 150’den fazla akademik çalışması bulunan Gaziantep Üniversitesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Çocuk Nöroloji Bilim Dalı Öğretim Üyesi Sedat Işıkay, 2021’de kendi adını taşıyan Elbracht-Işıkay Sendromu’yla uluslararası alanda başarıya imza atmasına rağmen Rektör Prof. Dr. Arif Özaydın tarafından profesörlük kadrosu verilmedi. Yine habere göre akademik çalışmaları engellenen Işıkay’ın Gaziantep’teki diğer üniversitelerde de çalışma yapamaması için üniversitenin sağlık alanından sorumlu Rektör Yardımcısı Ayşe Balat’ın olumsuz referans verdiği iddia edildi.

Gerekçesiz şekilde baskılara maruz kaldığını belirten Işıkay, 2023’te Gaziantep İslam, Bilim ve Teknoloji Üniversitesine (GİBTÜ) geçiş yaptı. Rektör Şehmus Demir’in profesörlük kadrosu verdiği Işıkay, Üniversite’nin Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Başkanı, Çocuk Nöroloji Bilim Dalı Başkanı görevlerini yürütüyor.

Doğum sonrası bebeklerde genel gelişim geriliği, ilerleyici kafa küçüklüğü, yapısal beyin anormallikleri ve otoinflamasyon ile karakterize bir hastalık olan Elbracht-Işıkay Sendromu hastalığını bulan Sedat Işıkay, buluşunun ardından Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan adına Cumhurbaşkanlığı Başdanışmanı Yalçın Topçu tarafından tebrik edilerek çeşitli hediyelerle taltif edildi. Davet üzerine Ankara’ya Cumhurbaşkanlığına giden Işıkay hakkında üniversite yönetimi idari disiplin soruşturması başlattı. Bir jüri görevi nedeniyle Erzurum’da bulunduğu sırada Cumhurbaşkanlığı Köşkü'ne davet edilen Işıkay’ın, “izinsiz” olarak Cumhurbaşkanlığı Köşkü’ne gittiği iddia edildi. Işıkay, hakkında verilen idari cezasının iptali için mahkemeye gitti. Yargı sürecinin hala devam ettiği öğrenildi.

 

KULLANDIĞI CİHAZ KİLİTLENDİ

Arka arkaya idari disiplin soruşturmalarına maruz kaldığını belirten Işıkay’ın üniversitede akademik çalışma yapmasının engellendiği iddia edildi. Işıkay’ın çalışmalarında kullandığı EMG cihazının aylarca zincir bağlanıp kilitli olarak tutulduğu, Tıp Fakültesi’nin eski binasında 3. katta kullanılamaz halde bırakıldığı ileri sürüldü. Yaşadığı sürecin ardından Gaziantep Üniversitesinde akademik çalışma yapamaz hale geldiğini belirten Işıkay, geçen yıl üniversiteden ayrılarak Gaziantep İslam, Bilim ve Teknoloji Üniversitesinde profesörlük kadrosunda göreve başladı.

Arslan’ın haberindeki diğer detaylar ise şöyle:

Işıkay’ın yaşadığı süreçle ilgili iddiaları Gaziantep Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Ayşe Balat’la konuştuk. Sedat Işıkay’ın basına yanlış bilgi verdiğini ileri süren Balat, Işıkay’ın bu hastalığa ismi verilecek kadar bir çalışmasının olmadığını iddia etti. Balat iddialara yönelik şunları söyledi:

“Elbracht-Işıkay Sendromu’yla ilgili sorumlu araştırmacılarla görüştüm. Sedat Işıkay’ın makaleye büyük, fark yaratan bir katkısı yokmuş. 72 kişinin yaptığı bir çalışma. Sedat Işıkay’ın adını hastalığa motivasyon olsun diye eklemişler. Olay bundan ibaret. Bu çalışmayla ilgili Sedat Işıkay’ın hiçbir etik kuruldan aldığı onay yok. Eğer dünya çapında bir bilim insanıysa zaten gittiği üniversitede kıymeti bilinir.

“Cumhurbaşkanlığına davet edilmesi konusunda idari bir soruşturma oldu mu bilmiyorum. Ben arkadaşlarıma ‘Sedat Işıkay yıllık izin yapmış olsun’ dedim. İyilik yaptım.

“Profesörlük kadrosu verilmemesi konusu ise şöyle: Çocuk nörolojisine bir kişilik profesör kadrosu açıldı. İki kişi başvurdu, biri de Sedat Işıkay’dı. Biz iki başvuruyu da kabul ettik. Jüri başvuruları incelemiş, diğer hocayı uygun bulmuş. Profesörlük verilmemesi art niyetli değildir.”

 

‘BÖYLE BİR ŞEY KABUL GÖRMEZ’

“72 kişinin ismi hiçe sayılarak Sedat Işıkay’ın isminin hastalığa verilmesi konusu bu kadar basit mi?” sorumuza Balat “Maalesef bu olmuş” yanıtını verdi.

Konuyu hem çocuk nörolojisi uzmanı hem de akademide uluslararası alanda çalışma yapan isimlere sorduk. Uzmanlar, çok sayıda ülkeden 72 akademisyenin katkısının olduğu çalışmada herhangi birinin adının “motivasyon olsun” denilerek hastalığa verilmesinin mümkün olmadığını belirtti. Kimsenin, emeğini başkasına harcatmayacağını da hatırlatan uzmanlar, akademide bu tip itibar suikastlarının ne yazık ki yaşandığına dikkat çekti.

Ayrıca Işıkay'ın çalışması Koç Üniversitesi, Hacettepe Üniversitesi ve çalışmanın merkezi tarafından etik kurulu onayı almış, çalışmaya katılan 71 bilim insanı da onay vermişti.

 

‘KADRO VERMEYECEĞİM GİDEBİLİRLER’

Öte yandan iddiaları sorduğumuz Rektör Arif Özaydın, bazı öğretim üyelerinin Üniversite’den ayrılmalarıyla ilgili “Ben görevde olduğum sürece bunlara kadrosunu vermeyeceğim. İsterlerse üniversiteden gidebilirler. Sedat Işıkay da gitti” ifadelerini kullandı.