Gaziantep’te “Büyük bir firma sermaye arttırıyor, para getirin, size yüzde 10 kar payı vereceğiz” diyerek başka iş arkadaşları olmak üzere onlarca kişiyi yüz milyonlarca dolandırmakla yargılanan Şinasi Kozan’ın yaptığı büyük vurgunu, eşinin emlakçıya gidip “kocam dolandırıcı” demesi ortaya çıkarmış.

Sabah gazetesinden Mehmet BONCUK'un haberine göre, Gaziantep’te 12 yıl önce başlayan olayda, postanede çalışan Şinasi Kozan adlı kişi, “Büyük bir telekom firması sermaye arttırıyor. Ben de kendilerine para buluyorum. Karşılığında bana aylık yüzde 18 kâr payı veriyorlar” diyerek çevresinden para toplamaya başladı. İlk başta iş arkadaşlarından aldığı küçük parala aylık yüzde 10 kâr payı veren Kozan, olayın çevreye yayılması üzerine ev, araba satıp para getirenlerden aldığı paralarla dolandırıcılığın çapını büyütüp şehirdeki bazı emlakçıları da işin içine kattı.

Bir süre sonra vatandaşlardan aldıkları yüzlerce daire ve aracı başkalarının üzerine geçirip satan ve kimseye ödeme de yapmayan Kozan’ın eşi H.K.’nın bir emlakçıya giderek eşinin birileriyle telefon görüşmesini yaptığını ve ortada herhangi bir şirket olmadığını, kocasının herkesi dolandırdığını söyledi. Bunun üzerine harekete geçen emlakçı ve mağdur vatandaşlar Kozan’ı sıkıştırınca “İstanbul’da bir yalı var, onup satıp paralarınızı vereyim” dedi. 15-20 kişiyle İstanbul’a gittiklerinde gösterilen yalının başkasına ait olduğu öğrenilince Kozan kaçarak kayıplara karıştı. Olayın duyulması üzerine mağdur art arda şikayetçi olmaya başladı. Peş peşe soruşturmalar açıldı, mağdurlar defalarca dinlendi.

Aradan 8 yıl geçtikten sonra Gaziantep 6. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargılama başlarken davanın ilk duruşmasına Şinasi Kozan haricindeki sanıklar ile müştekiler katıldı. Sanıklardan emlakçı olanlar Kozan’ı suçlayarak kendilerinin sadece tapuda devir işlemlerine aracılık ettiklerini iddia etti. Mahkemede ifadeleri alınan sanıklardan Ömer Yağmurlu, “Sanıkları da mağdurları da tanıyorum. Davanın müştekisi olacakken sanığı oldum, çok üzgünüm. Çalıştığım emlak ofisinin sahibi, Şinasi Kozan’a para vermişti. Çevresindeki herkes de veriyordu. Postanede çalışanların çoğu da aynı şekilde kendisine para vermişti. En çok parayı verenlerden olan Ertan adlı kişi, iş arkadaşı olduğu Şinasi’ye tüm mal varlığını hatta emekli ikramiyesini verdiğini, Şinasi’nin güvenilir olduğu söylüyordu. Ben de Şinasi’ye patronum aracılığıyla 150 bin lira verdim, ben de dolandırıldım. 6-7 ay bana kar verdiler. Ben gayrimenkulün parasının kim tarafından alınıp kime verildiğini bilmiyorum, tapuyu satanlar tapu memuruna para alındığına dair herkes beyanda bulundu. Bir gün emlak ofisinde otururken Şinasi Kozan'ın esi H. Geldi. Şinasi Kozan’ın birileriyle telefon görüşmesi yaptığını, herhangi bir şirket para olmadığını, vatandaşı dolandırdığını söylediğini beyan etti, o gün isin ne kadar büyük olduğunu anladım” dedi.

Kadını ifadeleri üzerine patronunun Şinasi’yi arayıp ofise çağırdığını ve eşinin söylediklerini anlatarak hesap sorduğunu belirten Yağmurlu, “Şinasi de ‘Ben dolandırmadım İstanbul’da bir yalı var gidip yalıyı satıp mağdurların parasını verelim’ dedi. 15-20 kişi İstanbul’a gittiler, Şinasi ile birlikte mağdurlar İstanbul’da yalıya gittiklerinde yalıda çalışan bir şahıs yalının Şinasi’ye ait olmadığını söyleyince Şinasi mağdurların elinden kaçıyor, tüm mağdurlar olayı duydu, alacaklarının pesine düştüler” diye konuştu.

BİR KİŞİNİN ZARARI 20 MİLYON TL

Olayın en büyük mağdurlarından olan ve Şinasi’nin iş arkadaşı Ertan Kılıç ise “Şinasi ABD’de kurulan Apple şirketinin Türkiye distribütörünün ortağı olduğunu, topladığı paralara karşılık yüzde 18 kâr payı aldığını, bunun yüzde 10’unu para sahiplerine verdiğini, kendisine de yüzde 8 kaldığını söyledi. Hiçbir şekilde zararının olmadığını söyleyip, ‘şirket iflas etmez, arkasında ABD ve Koç Holding var’ deyince ben de kendisine nakip para, ev, araba ne varsa verdim. Babam ve kardeşlerimden de aldı. Bu olaydaki zararım 20 milyon lira civarınadır” dedi.

Tarafları dinleyen mahkemeye heyeti, halen firarda olan Şinasi Kozan’ın yakalanması için müzekkere çıkarılması, müştekilerin daha önce 3. kişilere devredilen mülklerine tedbir kararı konulması için asliye ceza mahkemelerine açtığı dava dosyalarının istenilmesi ve eksik tanıkların dinlenmesi için duruşmayı ileri bir tarihe erteledi.