SANKO Üniversitesi Hastanesi’nde başparmaktan anjiyo işlemi gerçekleştirildi. Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Mustafa Çetin tarafından bölgede ilk kez uygulanan ‘başparmaktan anjiyo’ yöntemi hastanın konforu açısından büyük avantaj sağladığı ve hastanın normal hayatına dönmesinin çok kısa olduğu bildirildi.

SANKO Üniversitesi Tıp Fakültesi Kardiyoloji Ana Bilim Dalı Başkanı da olan Prof. Dr. Çetin, “Bölgede ilk kez hastanemizde gerçekleştirdiğimiz ‘başparmaktan anjiyo’ (enfiye kutusu- snuff box) işlemi, hasta kolunu daha rahat bir pozisyonda tuttuğundan hem hasta hem de doktor açısından büyük bir konfor” dedi.

Başparmaktan anjiyo yaklaşımının birçok tıbbi avantajı olduğunu belirten Prof. Dr. Çetin, bu avantajları şöyle sıraladı: 

“Anjiyo sırasında ele kan akışı radial arterin yüzeyel dalı yoluyla devam eder. Erişim alanının hemen altındaki sert yapılar (Örneğin karpal kemikler) işlem bitiminde damara baskıyı kolaylaştırır ve kanama daha hızlı durur. İşlem sonrası kanı durdurmak için bilek çevresine baskıya gerek olmadığı için işlemden sonra bileğin serbestçe hareket etmesini sağlar, bu da elin venöz (toplardamar) tıkanıklığını azaltır ve eldeki şişmenin verdiği rahatsızlığı önler. Girişim sırasında damarda oluşabilecek vazospazm (damar büzüşmesi) ve hematom durumunda, operatör kolaylıkla geleneksel radial yaklaşıma geçebilir. Kronik böbrek hastalığı olan hastalar için, vasküler geleneksel radial yaklaşımda damardaki olası yaralanma hemodiyaliz için bu bölgenin kullanılmamasına neden olur. Dolayısıyla, enfiye kutusu yaklaşımı gelecekteki arterio-venöz fistül ihtiyacı için damarı korumuş olur. Enfiye kutusu yaklaşımı radial damarı daha çok korur ve potansiyel koroner arter baypas cerrahisi adaylarında yedek damar olarak kullanılmasına olanak tanır.”

KORONER ANJİYOGRAFİ

Prof. Dr. Çetin, koroner anjiyografinin, kalp damarlarının görüntülenmesi veya başka deyişle kalbi besleyen damarların röntgeninin çekilmesi olduğunu söyledi.

Anjiyo işleminin lokal anestezi ile yapıldığını, anjiyo sırasında hastanın uyanık olduğunu ve ağrı hissetmediğini anımsatan Prof. Dr. Çetin, bu işlemin yaklaşık 15 dakika kadar sürdüğünü kaydetti.

KORONER ANJİYOGRAFİ NASIL YAPILIR?

Koroner anjiyografinin kalp damarlarını görüntüleyebilmek için kasık damarından (femoral arter) veya el bileğinden (radial arter) girilerek yapılabileceğine dikkat çeken Prof. Dr. Çetin, şu bilgileri paylaştı:

“Damar giriş yerine lokal anestezi yapılır ve damar içine kılıf yerleştirilir, bu işlem hafif ağrılı olabilir. Sonraki işlemler ağrısızdır. Damar kılıfından girilen kateter (ince plastik borucuk 1.5 - 2 mm.) ile kalbi besleyen damarlara ulaşılır. Kateter yoluyla koroner damarlara opak madde (boya) verilerek koroner damarların filmi çekilir.”

KASIKTAN ANJİYOGRAFİ

Kasık damarından (femoral arter) anjiyonun, işlem sonrası en az 4-6 saat yatakta kalmayı gerektirmesi ve damar sorunlarının kola göre daha fazla olması nedeniyle, hasta için daha sıkıntılı olduğunu anlatan Prof. Dr. Çetin, “Ancak bazı kompleks balon-stent işlemlerinin yapılabilmesi için kasık damarının daha büyük olması bir avantajdır” ifadelerini kullandı.

KOLDAN ANJİYOGRAFİ

Koldan anjiyonun el bilek damarından (radial arter) girilerek yapıldığını vurgulayan Prof. Dr. Çetin, şöyle devam etti:

“Koldan anjiyo, hasta konforu bakımından kasıktan anjiyodan daha üstündür. Koldan anjiyo sonrası hasta hemen ayağa kalkabilir. Bilek damarında (radial arter) anjiyoya bağlı sorun çıkma ihtimali çok daha düşüktür. Bunun dışında çok yakın zamanda tanımlanan ve giderek popülerliği artan ve hastanemizde de uyguladığımız baş parmak (enfiye kutusu- snuff box) yaklaşımı, geleneksel radial (koldan) erişime göre çok sayıda avantaja sahiptir. Bu yaklaşımda hasta kolunu daha rahat bir pozisyonda tuttuğundan işlem hem hasta hem de operatör tarafından daha konforlu geçer.”

HANGİ YÖNTEM TERCİH EDİLMELİDİR?

Bu yöntemlerden hasta için hangisinin daha iyi olacağının yapılacak işleme göre değiştiğinin altını çizen Prof. Dr. Çetin, “Anjiyo öncesi, hastanın durumu ve yapılacak işleme göre kasıktan mı, koldan mı yapılacağına doktor ve hastanın birlikte karar vermesi gerekir” diye konuştu.