Gaziantep Üniversitesi'nde yaşanan sorunların ardı arkası kesilmiyor. Eski Rektör Ali Gür'ün yaptığı açıklamalarla gün yüzüne çıkan sorunlar artık üstü kapatılamayacak duruma geldi. 

Üniversite Hastanesi'nin Erişkin Kemik İliği Nakil Ünitesi, Çocuk Kemik İliği Nakil Ünitesi ve Çocuk Onkoloji bölümleri doktor olmaması nedeniyle kapandı. Bölge illerinin yanı sıra Türkiye'nin dört bir yanından hastalara şifa kaynağı olan İnme Merkezi ise kurucu 2 hocasının görevden ayılmasıyla ağır bir darbe aldı. 

Hastane içinden alınan bilgilere göre İnme Merkezi'ndeki 2 hoca mobing, diğerleri iç huzursuzluk ve döner sermaye düşüklüğü nedeniyle gitti.

Hastaların yaptığı açıklamaların ardından Rektör Prof. Dr. Arif Özaydın, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, "Üniversitemiz Çocuk Hematoloji-Onkoloji Bilim Dalı'nda görev yapmakta olan 3 doktor istifa haklarını kullanarak özel hastanelerde çalışmayı tercih etmiştir. Üniversitemize başvuran hastalarımızın mağdur olmaması için her türlü tıbbi destek sağlanacaktır. Sağlık Bakanlığımızdan uzman desteği istenmiştir. En kısa zamanda ilgili alanda uzmanlık hizmeti verilmeye başlanacaktır" dedi. 

Özaydın'ın açıklamalarının mevcut sorunu çözmekten uzak olduğuna dikkat çeken hastane kaynakları, "Nakil merkezi açmanın şartları çok ağırdır ve sertifikalı hoca gerekir. Erişkinde Handan Haydaroğlu'nun, çocukta ise Sinan Akbayram'ın sertifikaları vardı. İkisi de gitti.  Doç.Dr. Handan Haydaroğlu yaklaşık 20 yıldır Gaziantep Üniversitesi'ndeydi. Prof. Dr. Sinan Akbayram ise 2015 yılından beri burada çalışıyordu. Merkezleri yeniden açabilmek için sadece sertifika sahibi hoca yetmez, birer de özellikli yardımcılarının olması gerekir. Bunlar Güneydoğu'da bir tek bizde vardı. Şimdi kapanmış oldu" bilgisini paylaştı. 

Doktorların istifalarının sadece para meselesiyle açıklamanayacağına dikkat çeken hastane kaynakları, "Daha önce bu hocalar veya onları yetiştirenler farklı üniversitelerden büyük avantajlar sağlanarak getirildi. Şartları çok iyi hale getirildi. Burada hem kanser hastalarını tedavi edecek merkezleri kurdular hem de hoca yetiştirdiler. Daha önce bu hocaların aldıkları maaş ve döner sermaye payları özel hastanelerdeki ücretlerin üçte ikisi kadardı. Gitselerdi o zaman giderlerdi. Şimdi aldıkları ücretler döner sermaye sisteminin yanlış düzenlenmesi nedeniyle üçte bire kadar düştü. Üstüne bir de sürekli mobing ve huzursuzluk nedeniyle bu insanlar gitmek zorunda kaldı. Mesele Sağlık Bakanlığı'ndan gönderilecek uzmanla çözülmüyor. Burada zaten uzman hekimlerimiz var. Sorun nakil merkezini çalıştaracak sertifikaya sahip olan hocaların bulunamaması. Bu hocalar bulunamazsa merkezler tamamen kapanacak ve bu hakkımız elimizden gidecek. Hem kanser hastaları kaybedecek hem de şehrimiz büyük bir sağlık avantajından mahrum kalacak" görüşünü dile getirdi.