DOLAR 0,0000
EURO 0,0000
STERLIN 0,0000
ALTIN 000,00
BİST 00.000
Fatıma Güneş
Fatıma Güneş
Giriş Tarihi : 11-09-2017 16:19

Şiddet

 

Toplumbilimcilerin kahir ekseriyeti şiddeti, "Temel dürtü ve varoluş gereği savunma veya karşı savunma harici daha çok insanlarda ve topluluk halinde yaşayan hayvanlarda grup içi otorite sağlamak için diğerinin varlığını tehdit unsuru görmek ve onu bu konuda denemek daha doğrusu sindirmek için karşı tarafa uygulanılan zarar vermeye yönelik psikolojik davranış türü" olarak kabul eder. 

Bu tanımdan anlayacağımız şiddetin temelde iki nedeni olduğu: Otorite sağlama ve sindirmek!

Yoksa bir insan durduk yerde neden bir diğerine zarar vermeye kalksın. 

Geçmişte, şiddet daha çok topluluklar arasında siyasi otorite sağlamak veya kaynakların kullanımına yönelik iken günümüzde ve özellikle ülkemizde şiddet daha çok güçsüzlere karşı sergileniyor. Özellikle de aile içinde!

Önceki gün Cumhuriyetçi Kadınlar Derneği Gaziantep Şube Başkanı Sevilay Kale Çete, eşine şiddet uyguladığı için evden uzaklaştırma cezası verilen bir adam (!) ve yakınları tarafından işyerinden zorla kaçırılarak götürüldüğü ormanda ağaca bağlanıp insanlık dışı bir vahşete maruz kaldı. 

Ortada şiddet gören iki kadın sözkonusu. Birisi -ki muhtemelen gariban bir evkadını- kocasından gördüğü şiddetten kurtulmaya, ötekisi de O'nu kurtarmaya çalışırken büyük işkencelere uğruyor. 

Lafa gelince "Erkek"liğine toz kondurmayanlar mevzubahis kadın olduğunda insanlıktan çıkıp otorite ve "sahip"liğini kaybetmemek için olmaz işkenler yapabiliyor. 

Şiddetin nedenlerinin başında biyolojik etkenler (bir takım hastalıklar, güç/kuvvet) olsa da temelinde sosyal ve psikolojik etmenler yatar. Toplumbilimciler şiddetin öğrenilebilen bir davranış olduğuna dikkat çeker. Şiddet uygulayan bireyin ailesinde, çocukluk ve gençlik dönemlerinde aile içi şiddete tanık olmasının önemli bir rol oynadığı artık kabul edilen bir gerçek.

 Ayrıca şiddetin, toplum tarafından paylaşılan bir değer yargısı olarak kabul edilmesi ve kuşaktan kuşağa aktarılması da sosyal bir neden olarak kabul edilmektedir. Toplumların sahip oldukları iletişim becerilerinin yetersizliği, duygu ve düşüncelerin kışkırtıcı biçimlerde ifade edilmesi alışkanlığı, bilinçsizce yapılan suçlamalar, hatalı namus ve ahlak anlayışları da şiddetin sosyal nedenleri arasında sayılabilir. Yoksulluk, hayat karşısında şanssız olmak, beklentilerin ve kazanılmış niteliklerin yoksunluğu gibi sosyo-ekonomik baskı unsurları da şiddet uygulamasına neden olabilir. 

Ailesinde şiddetin türlüsünü gören, okulda, sokakta şiddetle büyüyen bir kişi şiddete meyilli olur ancak bunun önüne geçmek de mümkün. 

Örneğin aile kurulurken bireyleri aile yaşantısı ve çocuk yetiştirme konusunda iyi bir eğitimden geçirmek, okullarda bu konuda mutlaka dersler vermek, şiddete başvuranlara caydırıcı cezalar uygulamak, şiddet mağdurlarını gerçek manada devlet koruması altına almak şiddeti tamamen ortadan kaldırmasa da büyük ölçüde önleyecektir. 

NELER SÖYLENDİ?
@
NAMAZ VAKİTLERİ
PUAN DURUMU
  • Süper LigOP
  • 1GALATASARAY3287
  • 2FENERBAHÇE3285
  • 3TRABZONSPOR3252
  • 4BEŞİKTAŞ3351
  • 5ÇAYKUR RİZESPOR3248
  • 6RAMS BAŞAKŞEHİR FUTBOL KULÜBÜ3246
  • 7KASIMPAŞA3246
  • 8EMS YAPI SİVASSPOR3244
  • 9BITEXEN ANTALYASPOR3242
  • 10CORENDON ALANYASPOR3242
  • 11YUKATEL ADANA DEMİRSPOR3240
  • 12YILPORT SAMSUNSPOR3238
  • 13MKE ANKARAGÜCÜ3337
  • 14MONDİHOME KAYSERİSPOR3237
  • 15TÜMOSAN KONYASPOR3236
  • 16ATAKAŞ HATAYSPOR3233
  • 17GAZİANTEP FUTBOL KULÜBÜ3231
  • 18VAVACARS FATİH KARAGÜMRÜK3230
  • 19SİLTAŞ YAPI PENDİKSPOR FUTBOL3230
  • 20İSTANBULSPOR3216
Gazete Manşetleri
Yol Durumu
E-GAZETE
Yollar
GÜNÜN KARİKATÜRÜ
Yollar
E-Bülten Kayıt
ARŞİV ARAMA